Kızıl Parti, 2025 1 Mayıs’ının, geçmiş yıllardan farklı biçimde, güncel siyasi dinamikler ve ölçütler temelinde ele alınması gerektiğini tespit etmektedir. 19 Mart direnişiyle başlayan süreç, işçi sınıfı örgütlerine ve devrimci sosyalist harekete yalnızca yeni politik görevler değil, aynı zamanda önemli örgütlenme olanakları da sunmuştur. Bugün, yakın geçmişe kıyasla daha gelişkin bir siyasal zeminle karşı karşıyayız ve omuzlarımızda yeni devrimci sorumluluklar bulunmaktadır.
Üniversite gençliğinin öncülüğünde büyüyerek toplumsal bir direnişe dönüşen halk hareketi, on yılı aşkın süredir siyasal alanda yeterince etkili olamayan sol ve sosyalist muhalefeti ayağa kaldırmış ve politik üstünlük kazandırmıştır. Direniş, yalnızca geçici bir tepki değil; AKP-MHP iktidarının çöküş sürecine girdiğinin, iktidar karşıtı toplumsal dinamiklerin direncini koruduğunun ve sosyalist siyasetin yeniden güç kazanabileceğinin görünür hale geldiği bir eşik olmuştur. Bu direniş, işçi sınıfının, gençlerin ve toplumun geniş kesimlerinin Erdoğan rejiminin kaçınılmaz sonuna olan inancını büyütmüş; mücadeleye olan güveni ve özgüveni ortaya çıkarmıştır.
İleriye doğru adımlar atabileceğimiz ve faşist rejimi yenilgiye uğratabileceğimiz bir siyasal ve toplumsal iklimin içinde bulunduğumuz gerçeği, Kızıl Parti’nin güncel politik ve örgütsel görevlerini belirleyen temel faktördür.
Bugün, tüm ilerici ve sosyalist mücadele örgütleri, AKP-MHP bloğunun karşısında geri adım atmadan, toplumun meşru taleplerine sahip çıkan kararlı ve birleşik siyasal hamleler geliştirme sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Bu görevin başarıyla yerine getirilmesi, yalnızca AKP-MHP iktidarının yenilgiye uğramasıyla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda sosyalist hareketi düzen siyasetinin dışına çıkararak bağımsız bir güç haline getirecek ve işçi sınıfının devrimci örgütlenme kanallarının genişlemesine de zemin hazırlayacaktır.
2025 İstanbul 1 Mayıs’ı, yalnızca bir tarihsel anma veya güç gösterisi değil, işçi sınıfı ve sosyalist hareketin geleceğe dönük güçlü bir devrimci adım atma fırsatıdır. Bu bağlamda, direnişi büyütmenin yanı sıra, 1 Mayıs’a katılma kararı veren yurttaşlar ve sosyalist hareketin ortak bir mücadelesini sağlayacak en etkili adımın, işçi sınıfının ve sosyalist hareketin bedeller ödeyerek tarihe mal ettiği ve devrimci bir nitelik kazandırdığı Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs eylemini yapma kararlılığı olduğu açıktır. Ancak, şu ana kadar başta sendikalar ve çok sayıda sol-sosyalist örgüt, ne direnişi daha ileriye taşıyacak politik kararlılığı gösterebilmiş, ne de 1 Mayıs’a katılacak güçlerin bir arada direnme ihtiyacına erken adımlar atarak öncülük edebilmiştir.
Son günlerde yaşanan dağınık, sorumsuz ve ayrıştırıcı 1 Mayıs tartışmalarının ötesinde, sosyalist harekete sirayet eden örgütsel dağınıklığın ve siyasetsizliğin en önemli gerekçesi, geçtiğimiz yıllarda iktidarın temel insan haklarını dahi ortadan kaldıran faşist saldırıları ve sosyalist solu ideolojik ve politik alanda zayıflatmasıdır. Bununla birlikte, düzen içi reformist politik eğilimlerin, parlamentarizmin ve ulusalcılığın sosyalist hareketi tahakküm altına alacak şekilde sol siyasal alanda yer bulması da bu dağınıklığın ve savrulmanın nedenlerindendir.
Kızıl Parti, kuruluşunu henüz yeni ilan etmiş olmasına rağmen, sosyalist hareketin 1 Mayıs örneğinde bir kez daha görülen dağınık yapısını kendi sorunu olarak görmekte ve devrimci hareketin birlikte mücadelesinin koşullarını güçlendirmeyi öncelikli görevlerinden biri olarak kabul etmektedir. Aynı zamanda, sosyalist siyaseti ve örgütleri adım adım düzen siyasetinin aparatına dönüştüren sağ siyasal eğilimlerle ideolojik ve politik alanda mücadele etmeye kararlıdır. Türkiye’de devrimci sosyalist mücadele yeniden ayağa kaldırılacaktır.
Partimiz, Taksim Meydanı’nın geri alınmasının ise, salt bir irade beyanı ve farklı örgütlerin bağımsız olarak çeşitli noktalarda toplanma çağrılarıyla başarılmayacağının da bilincindedir. Taksim Meydanı’nın kalıcı olarak kazanılmasının yolu, AKP-MHP iktidarına karşı mücadelenin büyütülmesiyse, bu yıl 1 Mayıs’ta Taksim talebini güçlü ve meşru bir şekilde hayata geçirmenin yolu da Taksim kararlılığına sahip güçlerin birlikte hareket etmesidir. Başka bir deyişle, sendikalarda ve sosyalist örgütlerde dikkate değer şekilde görülen talep ve tepkiye rağmen, Taksim konusunda yaşanan kararsızlığın giderilmesi ve Taksim’in kazanılması için, Taksim’e yürümekte kararlı olan güçlerin ve Taksim talebinin birleştirilmesi gerekmektedir.
Bugün Taksim’in geri alınmasının yolu, AKP karşıtı mücadeleyi büyütmek ve bu mücadeleye kolektif biçimde öncülük yapacak birleşik mücadeleyi ve sosyalist siyaseti inşa etmektir.
Kızıl Parti, 1 Mayıs’ın Taksim’de yapılmasını tüm bu değerlendirmeler ve güncel politik görevler bağlamında doğru bulmakta, ancak bunun yolunun dağınık Taksim çağrıları yerine, Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs Meydanı olarak gören güçlerin ortak bir biçimde hareket etmesi olduğunu düşünmektedir.
Çağrımız açıktır!
Kızıl Parti, Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs eylemi örgütleme hedefine sahip olan üniversite dayanışmalarına, işçi sendikalarına ve devrimci örgütlere bu çağrıları birleştirme ve tek bir noktada buluşarak Taksim Meydanı’na yürüyüş yapma çağrısı yapmaktadır. Taksim iradesinin ortaklaştığı ve kolektif biçimde hayata geçirilebildiği koşullarda Kızıl Parti, tüm üye, dost ve sempatizanlarını bu çağrıya ortak edecek ve tüm gücüyle Taksim kararına sahip çıkacaktır. Toplanma noktasını belirleyerek açıklayan ve meşruiyetini işçilerle öğrencilerin birliğinden alan bu ortaklaşma çağrısı, yönünü Taksim’e çeviren on binlerce yurttaşın bir araya gelebilmesinin yolunu da açacaktır.
19 Mart’ta başlayan direnişe öncülük yapan üniversite dayanışmaları, Taksim çağrısı yapan işçi sendikaları ve devrimci örgütlerin birlikte hareket edebilmesi için Kızıl Parti görüşmeler yapmaktadır ve bu ortak iradeyi meydana çıkarmaya çalışmaktadır. Taksim için güçlerin birleştirilmesi ve dayanışma içinde kolektif bir eylemin örgütlenmesi çabaları başarısız olduğu takdirde, partimiz, birbirinden ayrı hareket eden, az sayıda insanı bir araya getiremeyen ve ara sokaklara sıkışan eylem girişimleriyle halkımızı, üyelerimizi ve dostlarımızı AKP-MHP iktidarının saldırısına ve polis şiddetine karşı savunmasız bırakmayı doğru bulmamaktadır. Bu durumda, tüm kitlesiyle birlikte Kadıköy mitingine katılacak ve kızıl 1 Mayıs örgütlemek üzere hareket edecektir.
YAŞASIN 1 MAYIS!
KIZIL PARTİ MERKEZ KOMİTESİ


